İster önemli bir iş toplantısı ister romantik bir akşam yemeği, dostlarla keyifli bir sohbet ya da neşeli bir aile buluşması… Eğer siz de şehrin kalbinde, sımsıcak bir ambiyansın olağanüstü lezzetlerle buluştuğu bir mekan arayışındaysanız, Ramada Plaza İzmit Oteli bünyesinde hizmet veren Crave House Kitchen kapılarını açtı. Modern ve zarif mimari detaylarıyla dikkat çeken, sıra dışı menüsüyle fark yaratan Crave House Kitchen; sunduğu Uzak Doğu ve İtalyan lezzetleriyle kısa sürede Kocaeli gastronomisini bambaşka bir boyuta taşımayı başardı.
Mimar Helin Akkurt Zorlu’nun mimari tasarımını üstlendiği, endüstri mühendisi Yaren Su Akkurt’un ise şirket müdürü olarak her detayıyla ilgilendiği Crave House Kitchen, gerek sıcak ve samimi atmosferi gerek menüsü ve hizmet kalitesiyle misafirlerine benzersiz bir deneyim sunuyor.
***
Turizm, inşaat, sağlık, alışveriş ve eğlence, tekstil gibi pek çok sektörde faaliyetlerine aralıksız devam eden Akkurt Grup’un yönetim kurulu başkanı, tecrübeli iş insanı Kemalettin Akkurt’un, kızları Helin Akkurt Zorlu ve Yaren Su Akkurt’un vizyonuna emanet ettiği Crave House Kitchen, iki başarılı iş kadınının ince zevki ve kalite odaklı işletme anlayışıyla sektördeki yerini şimdiden belirledi.
Crave House Kitchen’ın şık mimari tasarımının ayrıntıları konusunda merak ettiklerimizi, aynı zamanda Bi’Takım Mimarlık firmasının da kurucusu olan Mimar Helin Akkurt Zorlu’ya; mekanın işleyişi ve menüsü hakkında öğrenmek istediklerimizi ise Ramada Plaza İzmit Oteli Şirket Müdürü ve Özel Atakent Cihan Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yaren Su Akkurt’a sorduk.
Bi’Takım Mimarlık’ın kurucusu, mimar Helin Akkurt Zorlu: “Crave House Kitchen, hikayesi olan bir mekan”
Helin Hanım, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1992, Kocaeli doğumluyum, mimarım. Mimarlık lisans eğitimimi İstanbul’da, 2015 yılında tamamladım. 2015-2016 yılları arasında bir dönem Londra’da bulundum; dil eğitiminin yanı sıra çeşitli mimarlık eğitimlerine ve workshoplarına katıldım. Çalışma hayatım, 2016 yılının ikinci yarısında, İzmit Royal City projesini de bünyesinde ürettiğimiz, İstanbul Ataşehir’de bulunan AE Mimarlık’ta başladı. 2018’de Türkiye’de mimari tasarım alanında zirvede olan Emre Arolat Architects bünyesinde çalışma fırsatını yakaladım. Burada 2 sene boyunca yoğun bir tempoda mimarlık pratiğimi geliştirdim. 2020 yılında evlendikten sonra merkezi İstanbul-Ataşehir’de olan Bi’Takım Mimarlık Ofisi’ni kurdum. Eş zamanlı olarak, 2020 yılında başladığım Maltepe Üniversitesi işletme yüksek lisansını ise 2022 yılında tamamladım. Bugüne kadar Bi’Takım Mimarlık olarak, ekip arkadaşlarımla birlikte İstanbul ve Kocaeli’de birçok özgün projeye imza attık, atmaya devam ediyoruz.
İzmit’e çok şık bir mekan kazandırdınız… Crave House Kitchen’ın iç mekan tasarımını yaparken hangi konseptten ilham aldınız?
Aslına bakarsanız, misafirlerimize dünya mutfağından örnekler sunacak olmamız bana fikir verdi. Yakın ölçekte baktığınızda; çeşitli ülkelerin farklı bölgelerinin izlerini, aynı zamanda bizzat gezip deneyimlediğim kendi kolajımdan geleneksel detayları görebiliyorsunuz. Pizza üretimimizi sergilediğimiz köşe klasik Güney İtalya tarzını yansıtırken, başka bir köşede İngiliz barımız var. Diğer detaylarda, sandalyelerde, duvarlarda Fransızların şıklığını hissettirmek istedim. Mekanımız çok ferah ve geniş olduğu için bunların tümünü harmanlayıp bir bütüne ulaşmak mümkün oldu.
SICAK VE SAMİMİ
Tasarım sürecine nasıl başladınız ve bu süreçte hangi adımları izlediniz?
Tasarım süreci öncelikle “Bu mekanı nasıl daha verimli değerlendirebilirim?” sorusuyla başladı çünkü mekan metrekare olarak gayet büyük olmasına rağmen önceki versiyonda kullanışsız alanlar çok fazlaydı. Mekanı doğru parçalamak gerekiyordu. Daha önceki halinde içeriye sıkışıp kalmış olan alanı dışarıyla bütünleştirmek, sürecin ilk adımı oldu. Tabii ki sunmak istediğimiz gastronomi şovu için açık bir servis mutfağı gerekliydi. Bu mutfağın etrafında misafirlerimizi ağırlayacağımız, keyifli ve konforlu oturma alanları yaratmak sürecin sonraki adımlarını oluşturdu.
Restoranın içi mekanında tercih ettiğiniz belirli bir tema ve renk var mı? Malzemeleri seçerken nelere dikkat ettiniz?
Şehir merkezinde beton etkisi çok fazla olduğu için yeşilin canlı enerjisini buraya getirmek istedim. Yarı açık mekan etkisi yaratan grid tasarım tavandan mekana süzülen yeşil dokuyla ahşap tonlarının sıcaklığı birleştiğinde ise mekan, sıcak ve samimi bir buluşma noktası sundu bizlere.
HİKAYESİ OLAN MEKANLAR
Tasarımda fonksiyonelliği nasıl sağladınız? Müşteri konforunu en üst düzeye çıkarmak için hangi unsurları göz önünde bulundurdunuz?
Bu çok güzel bir soru. Mimarlık esasen, ortaya koyduğumuz işe ya da ürüne estetik değerini, işlevsel fayda sağlayarak kazandırma sanatı. Bu anlamda mekanı iyi kurgulamak, aynı zamanda doğru açıları görünür kılmak önemli bir detaydı. Back-up alanların yerleşim ve kullanımının, müşterilerimizin görüş açısından gizlenmiş olması noktasında da titizlikle çalıştık. Müşteri konforunu en çok etkileyen unsurlardan biri de buydu. Oturma alanlarının yerleşiminde ise konforlu oturma grupları tasarlamanın yanı sıra hareket alanını geniş tutmaya özen gösterdik.
Sizce mekanlara ruh katan unsurlar nelerdir? Siz, Crave House Kitchen’ı tasarlarken odağa neyi aldınız?
Bence mekana ruh katan unsur, hikayesidir. Tasarımcının tasarlarken hayal ettiği, işletmecinin burayı açarken umut ettiği ya da çalışanlarının gösterdiği emek ve özveri bu hikayenin bir başlangıcı diyebiliriz. Ramada Plaza İzmit ailesi olarak, Crave House Kitchen’ı yaratma hikayesini yazmaya başladığımız ilk günden beri büyük bir heyecan içindeyiz. Bence mekan samimi ve sıcak tavrıyla anlatıyor zaten hikayesini. Umuyoruz ki bizi tercih eden misafirlerimiz de aynı heyecanla hikayemize eşlik ederler…
Crave House Kitchen’ı tasarlarken kişisel tarzınızı projeye yansıttınız mı?
Tasarım aşamasında yansıtmadığımı düşünüyordum ama konu dünya mutfağı olunca bir miktar yansıtmış olabilirim. Ben bu mekanın tasarımcısı olmasaydım, bu mekanın müşterisi olur muydum? “Müdavimi olurdum” diyebilirim. Mekanın sadece tasarımına değil, menü seçimlerine ve şarkı listelerine kadar dokundum. E, haliyle biraz kişisel tarz ve zevklerimden mekana katmış bulundum.
Crave House Kitchen’ın tasarımı diğer projelerinizden hangi özellikleriyle ayrılıyor. Bu projede farklı olarak denediğiniz bir detay var mı?
Crave House Kitchen projesi benim için tamamıyla özel ve içselleştirdiğim bir proje oldu ve bu sebeple de özgün bir iş olduğunu düşünüyorum.
Crave House Kitchen’dan önce aileniz tarafından hayata geçirilen Royal City projesinde de görev almıştınız. Yeniden aile şirketinde görev almış olmak size ne hissettirdi?
Royal City İzmit projesi döneminde yeni mezun olmuş bir mimardım ve henüz öğrenme sürecindeydim. Şu anda mimarlık kariyerimin dokuzuncu senesinde, mesleki olarak çok farklı bir noktadayım. Akkurt Grup bünyesindeki aile şirketlerimizin diğer projelerini de Bi’Takım Mimarlık çatısı altında devam ettirmekteyim. Kendi yarattığım Bi’Takım Mimarlık ile ailemizin şirketi olan Akkurt Grup’a destek verebiliyor olmaktan büyük bir mutluluk ve onur duyuyorum.
UYUM İÇİNDEYİZ
Babanız Kemalettin Bey ile çalışmak kolay oldu mu? Proje sürecinde baba-kız dengesini nasıl korudunuz?
Zor olduğunu söyleyemem. Babam, yıllar önce birlikte çalışma disiplinini ve prensibini bizlere çok iyi öğretti çünkü kendisi birçok sektörde istihdam sağlayan ve iş disiplinini her şeyin üzerinde tutan bir iş adamıdır. Bizlere her vakit verdiği öğütler, çalışma disiplinimizin şekillenmesinde öncü olmuştur. Aile içinde bir araya geldiğimiz projeleri profesyonellikle yürütüyoruz. Ayrıca babam ve ben çalışma anlayışı olarak da birbirimize çok benzeriz. Disiplin ve detaycılık bizler için hep en ön plandadır. O yüzden uyum içerisinde çalışabiliyoruz.
Mekanın tasarımıyla ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
Daha Crave House Kitchen’ı yeni açmamıza rağmen sizin gibi dostlarımız ve misafirlerimizden gelen yorumlar çok güzel. “Hikayemizi hissettirebilmişiz” diyoruz ve bu güzel geri dönüşlerden dolayı çok mutlu oluyoruz.
Şu an üzerinde çalıştığınız yeni bir proje var mı?
Akkurt Grup bünyesinde yürüttüğümüz konut projelerimizin yanı sıra Bi’Takım Mimarlık çatısı altında da İstanbul’da çeşitli konseptlerde projeler üzerinde çalışmaya devam ediyorum.
Ramada Plaza İzmit Oteli Şirket Müdürü, Atakent Cihan Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yaren Su Akkurt: “Ürün ve hizmet kalitesinde iddialıyız”
Yaren Hanım, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1997, İzmit doğumluyum. Endüstri mühendisiyim. Eğitimimi 2020 yılında tamamladıktan sonra İzmit’e dönerek Ramada Plaza İzmit Oteli’nin mali işler departmanında göreve başladım. Otelciliği ve işletmeciliği öğrendikten sonra da şirket müdürlüğü görevini devraldım. Ardından, Akkurt Grup olarak bünyemize Cihan Hastanesi’ni kattık ve sürecin başından itibaren orada da görev aldım. Son olarak geçtiğimiz yıl Ramada Plaza İzmit Oteli bünyesine önce Astakos Seafood&Grill’i, daha sonra da Crave House Kitchen restoranımızı dahil ettik.
Ramada Plaza İzmit Oteli’nin bünyesine Crave House Kitchen’ı katma fikri nasıl doğdu?
Biliyorsunuz, Crave House Kitchen’dan önce North Shield Pub olarak hizmet veriyorduk. Bununla beraber yeniliklere her zaman açık olduk. Değişim kaçınılmazdır, ileriye gitmiyorsanız geriye gidiyorsunuz demektir. Crave House Kitchen fikrini oluşturmaya başladığımızda açıkçası hepimiz çok heyecanlıydık. Yaklaşık 2 ay önce restoran tadilatına başlandı ve menümüz yavaş yavaş şekillendi. Fikri geliştirirken yaptığımız AR-GE çalışmaları sonucunda, tam olarak İzmit’in ihtiyaç duyduğu bir mekan oluşturabileceğimizden emin olduk.
ORİJİNAL REÇETELER
Restoranın menüsünde hangi lezzetlere yer verdiniz?
Menümüz Japonya, Çin, Tayland, Kore, Hindistan ve İtalyan yemeklerinden oluşuyor. Lezzet noktasında tüm ürünlerimizde iddialıyız. Uzak Doğu mutfağında özellikle sushilerimiz, misafirlerimizden her zaman büyük övgü alıyor. Bunda sushi ustamızın Japonya’da bulunmuş olmasının, Japon mutfağı üzerine aldığı eğitimlerin ve ürünleri geleneksel yöntemleriyle hazırlıyor olmasının büyük payı olduğunu düşünüyorum.
Pizzada da oldukça iddialı olduğunuzu biliyoruz…
İtalyan mutfağının en özel lezzetlerini İzmit’e getirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. El yapımı makarnalarımız ve pizzalarımız tadan herkesten tam not alıyor. Menümüzde 7 çeşit pizza var. Napoli kenarlı pizzalarımızda 90 yıllık ekşi mayamızı ve mevsiminde yapılmış domates soslarını kullanıyoruz. İtalyan menşeili reçetelerle hazırladığımız pizzalarımızın hepsi elde hazırlanıyor. Dolgulu ve özel soslu İtalyan makarnalarımızın hamuru ise sadece yumurtayla elde yoğuruluyor. Kısacası, menümüzdeki tüm ürünler büyük bir özenle hazırlanıyor.
Mutfağınızda yerel ürünlere de yer veriyor musunuz?
Yemeklerimizde ağırlıklı olarak her ülkenin kendi orijinal ürünlerini kullanmayı tercih ediyoruz. Türk mutfağıyla inove ettiğimiz ürünlerde ise yerli ürünleri kullanıyoruz.
EĞİTİMLİ VE DENEYİMLİ EKİP
Crave House Kitchen’ın genel işleyişi nasıl? Misafirlerinize unutulmaz bir deneyim yaşatmak için hangi stratejileri kullanıyorsunuz?
Önceliğimiz, her zaman kalite oldu. Her gün düzenli olarak menü toplantılarımız oluyor. Mutfak şefimiz Naif Bagi, toplantı sonrasında mutfak ekibimizi eğitiyor. Bunun yanında, misafirlerimizin beğeni ve isteklerine doğru cevap verebilmek adına servis ekibimize de menüde bulunan yemekler hakkında bilgilendirmeler yapılıyor. Başta F/B müdürümüz Verkun Coşkun olmak üzere restoran şefimiz ve ekibi, menümüzde yer alan ve hem dünya çapında bilinen hem de kendimize özgü kokteyllerimiz hakkında çalışmalar yapıyor, fikir alışverişinde bulunuyor. Genel müdürümüz Cengiz Caner ise tüm sürece baştan sona kadar eşlik ediyor. İzmit halkına hizmet vermeye, birbiriyle uyumlu ve saygılı bir ekip ile başladık, bu şekilde de devam edeceğiz.
Restoranda kaç kişilik bir ekip görev yapıyor?
Crave House Kitchen bünyesinde 11 kişiden oluşan mutfak ve 11 kişilik servis ekibimizle hizmet veriyoruz. Ekibimizi kurarken birlikte çalışacağımız kişilerin işinde deneyimli, profesyonel ve eğitimli olmasına dikkat ettik fakat saygılı ve uyumlu olmaları da bizler için çok kıymetliydi. Ekibimiz, çalışmaya tadilat aşamasında başladı ve gereken uyum kısa sürede yakalandı. Enerjileri harika ve ben, dinamik bir ekip olarak göreve başladıklarını görmekten çok mutluyum. 140 misafir kapasiteli olan mekanımızı, kaliteli ve keyifli bir hizmet vermek amacıyla hep birlikte işletiyoruz. Birlikte çalıştığımız tüm arkadaşlarımızın mutluluğu ve huzuru, biz yöneticiler için çok değerli. Bu sebeple çalıştıkları yerde kendilerini iyi hissetmelerine her daim dikkat etmeye çalışıyorum.
ÖNCELİĞİMİZ KALİTE
Astakos ve Crave House Kitchen… İzmit’te trend olarak gösterilen bu iki restoranı aynı anda işletiyorsunuz. Kaliteyi korumak ve müşteri memnuniyetini sağlamak için nelere dikkat ediyorsunuz?
Astakos ve Crave House Kitchen, kendi içlerinde iki farklı dünya aslında… Gerek menü içeriği gerek sunulan deneyim çok farklı. Astakos daha çok deniz mahsulleri ve ızgara ağırlıklı olsa da günlük olarak hazırlanan ellinin üzerinde meze çeşidiyle de çokça ön plana çıktı. Crave House ise İtalyan ve Uzak Doğu mutfağını yansıtan bir menü içeriğine sahip. Bunun yanında daha önce bahsettiğim gibi misafirlerimize kendimize özgü kokteyller de sunuyoruz. Menü içeriğimiz farklı olsa da amacımız her zaman en kaliteli hizmeti sunmak. Misafirlerimize, her geldiklerinde sunulan hizmet ve deneyimden memnun olarak ayrılacaklarının garantisini veriyoruz. Gelecekte yeniliklerimiz olsa da kalitemizin her daim kalıcı olacağının bilinmesini isterim.
Akkurt Grup bünyesinde farklı görevleriniz ve sorumluluklarınız da var. Tüm bu görevleri birlikte yürütmenin zorlukları nelerdir?
2020 yılından beri aktif bir şekilde iş hayatındayım. İşe başladığım dönem pandemiye denk geldi ve açıkçası bu süreci lehime çevirdim. Durgun bir dönemdi ve bu durum hem kendimi geliştirmem için bana alan yarattı hem de iş hayatına alışmamı sağladı. Gerek online eğitimler gerekse oteldeki ekip arkadaşlarımdan aldığım önemli bilgiler kısa sürede kendimi geliştirmeme yardımcı oldu. 2021 yılında ise şehrimizdeki Cihan Hastanesi’ni devralıp Atakent Cihan Hastanesi olarak yeniledik. Tüm devir işlemlerinde mali işler sürecini titizlikle yürütüp, daha verimli olabilmek adına neler yapabileceğimizi araştırırken sağlık sektörü hakkında da kendimi geliştirmeye odakladım. Akkurt Grup, sağlık sektörüne 2018 yılında Yalova Özel Atakent Hastanesi ile giriş yapmış olsa da şahsım adına yeni bir alandı ve öğreneceğim birçok şey vardı. Teorik bilgimi sahada da tecrübe sahibi olarak pekiştirdim. Açıkçası, hayatım boyunca her daim okumaya, öğrenmeye, yeniliğe açık ve ilgili bir karakterim oldu. Bu sebeple adapte olmak konusunda pek zorlanmadım. Zor olmayan hiçbir şeyin güzel olmadığını düşünüyorum ve şu an bulunduğum konuma gelirken tabii ki zorluklar yaşadım. En büyük destekçim de babam oldu. Ailemi gururlandırmak açıkçası benim motivasyon kaynaklarımdan biri.
ÜRETMEYE DEVAM…
Genç bir iş insanı olarak gelecekle ilgili hedefleriniz nelerdir?
Önceliğim, öğrenmek. Çağımız hızla değişiyor ve her gün yeni şeyler oluyor. Zaman, öğrenmeyen ve değişmeyen her şeyi yok eder. Bu sebeple bana katkı sağlayacak her şeyi öğrenmeye odaklıyım. Gerek iş gerekse özel hayatımda karşıma çıkan olumsuzlukları tecrübe olarak kabul ederek, pes etmeden ilerliyorum. Olumlu gelişmeleri ve başarılarımı ise kendimi motive etme aracı olarak görüyorum. Realist hedefler belirlemeye ve bu hedeflere ulaşmak için adım adım ilerlemeye gayret ediyorum. Fikirler ve amaçlar soyut bir şekilde başlar, sonrasında somutlaştırılır. Benim için de istediğim noktaya gelen her hedef bir başarıdır. Başarı, beklemekle ve bir anda elde edilmiyor, elbette. Zamanla ve çabayla iyi sonuçlanıyor. Yakın zamanda açılan Astakos Seafood&Grill restoranımız, bu durumun en somut göstergesi. Aynı noktaya geleceğinden emin olduğum Crave House Kitchen’ı da ilerleyen günlerde hep beraber göreceğiz. Akkurt Grup olarak birçok farklı sektörde gösterdiğimiz faaliyetlere bir yenisini daha eklemek, şu an için en büyük hedeflerimden biri. Bununla ilgili çalışmalarımı sürdürürken, hizmet sunduğumuz her alanı daha iyi bir noktaya getirmek adına fikir üretmeye ve araştırmaya devam ediyorum. Elimizdeki güzellikleri kaybetmek kolay, gerçekleştirmesi güç, en zoru ise başarı ve kaliteyi sabit tutmaktır. Akkurt Grup olarak her zaman en zoru başardık ve zor olanı gerçekleştirmek için çalıştık. Zamanla daha güzel bir noktaya geleceğimizden de şüphem yok. Tüm Kocaeli halkını Crave House Kitchen’ın rahat ve keyifli bir ortamında, lezzetli yemeklerimizle ağırlamak; bu deneyimi sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum.