30-04-2024 00:41

Yeterince bilinçli miyiz? Bitkisel atık yağlar ve zararları

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 05/04/2024
.stripslashes($urun->baslik).

Sıfır atık ve kaynağında atık ayrıştırma/yönetme kavramlarının bir devlet politikası olarak hayatımıza girmesiyle birlikte, özellikle basın ve yayın organlarının desteği ve konuya ilgisini de göz önünde bulundurarak, insanların yaşadıkları ortama duyarlılıkları ve atıkların zararları konusundaki bilinçlerinin arttığını gözlemlemekteyim. Birçok konuda eksikliği olmasına rağmen toplumu konuya bir şekilde entegre etmesi yönüyle sıfır atık projesini başarılı buluyorum. Fakat halen bazı atık türlerinde yeterli derecede bilince sahip olmadığımızı düşünüyorum. Gerçekleştirmiş olduğumuz saha ziyaretlerinde, katılmış olduğumuz seminer ve toplantılarda halen bir atık türü üzerinde uzun uzun konuşmak durumunda kalıyoruz: 
Bitkisel atık yağlar. Yıllardır üzerine konuşulmasına; çok sayıda projede toplanması ve geri kazanımı yönünde çalışmalar yapılmasına rağmen bitkisel atık yağlar başımızın belası olmaya devam ediyor. Hayatımızın her anında oluşması muhtemel bitkisel atık yağlar hakkında sizlere bilgi vermek ve bence çok önemli olan bu konuyu Kocaeli Life aracılığıyla bir kez daha duyurmak isterim.

 

YAŞAMI TEHDİT EDİYOR
Önce biraz bitkisel yağ nasıl atık yağ halini alır ondan söz edeyim. Bitkisel yağlar, kızartma yapılırken yüksek sıcaklık altında okside olmaya başlar. Bu durumda, polar madde dediğimiz değer yükselir. Polar madde oranı %25’i geçmesi durumunda kızartmalık yağın kullanımı durdurulur ve yağ atık halini alır. 
Tabii polar madde değerini yemek yaparken evde ölçme şansımız yok. Dolayısıyla yemek yaparken kızartma amacıyla kullandığınız yağı en fazla 2-3 defa kullanmalısınız. Bilimsel araştırmalar, 2-3 kızartma işlemi sonrası polar madde oranının, %25 civarına ulaştığını göstermektedir.
Muhtemelen daha önce çok sayıda kaynaktan duyulan bazı bilgilerle işin atık kısmını anlatmaya başlayalım. Kullanılmış bitkisel atık yağlar, evsel atık su kirliliğinin %25’ini oluşturmaktadır. Bu oran, azımsanmayacak kadar önemli ve yönetilmesi oldukça güç bir miktara denk düşmektedir. 
Kontrolsüz şekilde çöpe atılan, lavabolardan dökülen ve bu nedenle yönetilmesi imkansızlaşan bitkisel atık yağlar, yer altı sularını kirletmekte, su kaynaklarına ulaşarak ve su yüzeyini kapatarak oksijen transferini engellemekte, buna bağlı sucul ortamda yaşayan ya da sucul ortamdan beslenen canlıların yaşamlarına tehdit oluşturmaktadır. Bitkisel atık yağlardan kaynaklanan kirlilik sadece yaşamını sucul ortamdan sürdüren canlılar için değil, bizler için de büyük riskler oluşturmaktadır. Bitkisel atık yağlar nedeniyle, atık su toplama sistemleri zarar görmektedir. Buna bağlı olarak toplama sistemlerinde tıkanıklık ve daralmalar oluşmaktadır. Bu durum kentin atık su yönetiminde problemlere yol açmakta ve başka toplumsal sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.

 

DAHA ÇOK TOPLANMALI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, gıda amaçlı kullanılan yemeklik yağ tohumlarının üretiminde bir önceki yıla göre azalış olmuştur. Fakat yine de ithal edilecek bitkisel yağlar da düşünüldüğünde ki bitkisel yağ ithalatımız; üretimimizden bir miktar öndedir, yıllık ortalama 1.500.000 - 2.000.000 ton arasında bitkisel yağın kullanılacağını düşünmek mümkündür. 
Bu durum bize, yıllık ortalama 150.000 -200.000 ton arasında bitkisel atık yağ oluşturacağımızı göstermektedir. Vermiş olduğum bilgiler sadece ortalama değerler üzerinden hareketle paylaşmış olduğum veriler olup; detaylarını merak edenlerin, Tarım ve Orman Bakanlığının bitkisel yağlar sektör politika rehberini ve TÜİK istatistiklerini incelemelerini tavsiye ederim. 
Aslında bitkisel yağ üretmek ya da ithal etmek sanayi ve ekonomi için oldukça önemli hamlelerdir hatta keşke iç üretim oranımız ihtiyacımızın tamamını karşılasa. Burada önemli olan husus, kullanım sonrası oluşan bitkisel atık yağın toplanmasının sağlıklı şekilde yapılması. 
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yayımlamış olduğu son atık istatistikleri verilerini incelediğimizde, 16.680 ton bitkisel atık yağın yıllık atık beyanlarında gösterildiği görülmektedir. Evlerden ve sitelerden gelen ayrıca çeşitli kampanyalarla toplanan atıklar da işin içine girdiğinde en fazla yıllık 30.000 ton civarında atık toplandığını görüyoruz. Bu durum, oluşan bitkisel atık yağ miktarına nazaran oldukça düşük düzeyde.

 

TOPLANMAZSA NE OLUR?
Eski yazılarımdan da hatırlarsanız, genel problem her zaman oluşan atıkla, geri kazanılan ya da bertaraf edilen atık miktarı arasında büyük farklar olmasından kaynaklanmakta. Dönelim bitkisel atık yağlara. Toplanamayan bitkisel atık yağlara ne oluyor? 
Bu sorunun çok cevabı var. En bilinenleri sıralayayım: Lavaboya dökülüyor, tavuk yemine karıştırılıyor, çöpe dökülüyor, kalitesiz gıda maddesi olarak kullanılıyor veya kayıt dışı toplanarak kaçak akaryakıt yapılıyor. Yani çevreye olanca hızıyla zarar vermeye devam ediyor. 
Çözüm konusunda yapılacak şeylerin en başında denetimi arttırmak geliyor. Hali hazırda toplanan atıkların büyük kısmı iş yerleri kaynaklı olduğundan, belediye ekiplerinin konuyla ilgili sıklıkla yapacağı denetimlerle ve bitkisel atık yağ sözleşmesi olmayan işletmelere sözleşme zorunluluğu getirilerek bir miktar önlem alınabilir. 
Yine olası sızıntı ve döküntü risklerine karşı, yemek yapan iş yerlerine yağ tutucu kullanımı zorunlu hale getirilmelidir. Bu konuda çok güzel adımlar atılmasına rağmen denetimlerdeki yetersizliklerden kaynaklı olumsuzluklar devam etmekte maalesef. 

EĞİTİM ÖNEMLİ 
Büyük sitelerden, yaşam alanlarından ve evlerden ise bitkisel atık yağın toplanması biraz daha zorlu bir süreç. Maliyetlerden ötürü, lisanslı atık toplayıcıların evlerden tek tek toplama yapması çok mümkün değil. Bireysel çabalarla ya da site yönetimlerinin politikalarıyla toplama yapılsa da sorun istenilen şekilde çözülemiyor. 
Okullarda, kamu kurumlarında, belediyelerde ve camilerde atık getirme merkezleri oluşturmak ve bu merkezlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması büyük önem taşımakta. Böylece konutlardan toplanan atıkların maliyeti ciddi oranda düşürülmüş olacaktır. 
Ayrıca eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine önem vermek, geri dönüşüm fikrini insanlara benimsetmek ve bitkisel atık yağların çevreye vermiş olduğu yoğun tahribatları insanlara en basit şekliyle açıklamak da bitkisel atık yağın toplanmasına insanların bir miktar destek olmasını sağlayacaktır. Şunu unutmayalım: 1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebilmektedir.

 

Alikahya Fatih Mah. Horasan Cad. No:35/A Kat:1 Daire:2 İzmit/KOCAELİ
Telefon: (0262) 226 16 18
Web: www.akencevre.com

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.