Neredeyse bir yıldır yaşamakta olduğumuz salgın hastalık süreci hayatımıza çok yeni kavramlar getirdi. “Eski normal”, “yeni normal”, “uzaktan öğretim”, “yüz yüze eğitim ve öğretim”, “senkron (canlı, interaktif) öğretim”, “asenkron (video ile) öğretim” ve benzeri birçok kavramı yaşayarak öğrendik ve gördük ki; üçüncü bin yılda dünyamız çok değişecek. Bu nedenle çocuklarımızı her an her duruma hazır olacakları şekilde yetiştirmemiz gerektiğini ve bizlerin de buna hazırlanarak her yeni duruma uyum sağlayacak ve yeni sorunlara çözümler üretecek esneklikte olmamız gerektiğini anladık ve en ivedi şekilde duruma adapte olduk.
TED Kocaeli Koleji’nin eğitim-öğretim anlayışını özetle; “eski veya yeni normal, yüz yüze veya uzaktan, senkron veya asenkron, her koşulda öğrencilerine hem gelecekteki iş hayatlarına hem de kişisel hayatlarına hazırlanmaları için gerekli ortamı ve imkânları sağlamak ve sınıf seviyelerine uygun kazanımları eksiksiz olarak almaları için gereken tüm bilgiyi aktarmak” şeklinde yeniden tanımladık. Tabii ki; TED Kocaeli Koleji’nden mezun olduktan sonra alacakları yükseköğrenim için doğru seçimi yapmaları yönünde öğrencilerimize alternatif mesleki eğitim programları sunmayı ve en az 2 yabancı dil edinmelerine önayak olmayı da başlıca hedeflerimiz olarak belirledik.
Fakat bu süreçte TED Kocaeli Koleji’nin en önemli hedefi, öğrencinin pasif konumda kalmamasını, kendi eğitimine aktif olarak katılmasını ve kendi gayretiyle geleceğini şekillendirmesini sağlamaktır. Bunun için 7 unsur çok önemlidir:
Öğrencilere bu 7 unsurun hepsini verebilmek okulun başlıca hedefleridir. Merak olsa da farklı imkânlar, kaynaklar olmazsa öğrenciler istedikleri yönde gelişemeyebilirler. Müfredat ve müfredat dışı faaliyetler bakımından gerekli özgür ortam ve imkânlar sağlanmazsa yaratıcı düşünce de gelişemez. İletişim veişbirliği becerileri gelişmeden ve medya, bilgi ve iletişim teknolojileri okuryazarı olmadan 21. yüzyıl becerilerini geliştiremezler ve geleceğe hazırlanamazlar. Artık değişimler büyük bir hızla yaşanıyor ve buna uyum sağlayabilecek, girişimciliği erken kavrayan ve benimseyen yeni bir nesil yaratmak zorundayız. Bunu geleneksel yöntemlerle, öğrencileri sadece sınavlara hazırlamak üzere hiç durmadan test çözdürerek yapamayız. Bütün ülkemizde eğitim sisteminin acilen bu şekilde düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
--12--