27-04-2024 11:35

Suzan Kayganacı

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 07/03/2024
Kendisini “Çağdaş bir cumhuriyet kadını ve yüzünü aydınlık yarınlara dönmüş, gelecek çağdaş nesilleri yetiştirme yolunda durmadan, dinlenmeden emek vermiş çağdaş bir cumhuriyet öğretmeni” olarak tanımlayan Suzan Kayganacı, hayatını tutkuyla öğrenmeye ve öğretmeye adamış çok tecrübeli bir eğitimci. Kayganacı, bugün sahip olduğu PCC Koç, Aile Danışmanı ve İleri Seviye DISC Analisti unvanlarıyla kişi ve kurumlara pek çok alanda profesyonel olarak hizmet veriyor. Cumhuriyetin, kendisi için ilkelerine sımsıkı sarıldığı kutsal bir yol olduğunu söyleyen Suzan Kayganacı, “Dün olduğu gibi yarınlar da cumhuriyetin sağladığı aydınlık, çağdaş ilkeler ışığında şekillenecektir” diyor.
.stripslashes($urun->baslik).

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Öğretmenim. 42 yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okulları ile özel okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptıktan sonra emekli oldum. 30 yılı aşkın süredir çeşitli kurumlarda kurumsal gelişim ve stratejik planlama eğitimleri veriyorum; aynı zamanda ISO 9001 KYS Baş Denetçiliği yapıyorum. Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF)  profesyoneli olarak, sahip olduğum PCC unvanımla ise kariyer, yönetici ve takım koçluğu; mentorluk ve süpervizörlük yapmaktayım. Üzerinde özellikle uzmanlaşmayı tercih ettiğim Aile Danışmanlığı ve İleri Seviye DISC Analistliği de profesyonel olarak hizmet verdiğim alanlar içinde yer alıyor. Evliyim, iki kızım var.

 

İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?

Heyecanlı ve genç bir öğretmen olarak okuldan mezun olur olmaz hemen atandım. O yıllar, mezuniyetle birlikte atamaların bugüne nazaran daha hızlı yapıldığı yıllardı. Atamamız kolay oldu ama göreve başlar başlamaz da  80 İhtilali karşıladı bizi. Hakikaten zor yıllardı.

Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?

İç motivasyonu güçlü ve hedef odaklı birisiyim. Bu nedenle bu soruya “tutkuyla adanılmış bir hedef, güçlü bir inanç ve  motivasyon” şeklinde yanıt verebilirim. Her zaman kendimin daha iyi versiyonuna ulaşmak gibi bir çabam oldu. Hedefimize koyduğumuz şeyleri gerçekleştirmek için önce kendimizi tanımak, potansiyelimizin farkında olmak önemli. İstediğimiz geleceği şekillendirmek ve gerçekleştirmek için  yoldaki taşları iyi döşemek lazım. “Stratejilerim, kaynaklarım, değerlerim neler; bu yolda  önüme ne gibi engeller çıkabilir ve bu engelleri aşmak için hangi güçlü yanlarıma ihtiyaç duyarım?” soruları iyi irdelenmeli ve iyi yanıtlanmalı.

 

Sizce başarının altın anahtarı nedir?

Altın anahtar, öncelikle kendini tanımak. Kendinize inanıp, tutkuyla bağlanabileceğiniz bir hedefe sahipseniz, beraberinde başarının gelmemesi mümkün değil. ‘Ben ne istiyorum’la beraber, ‘ben bunu neden  istiyorum’u da sorgulamak; neye, nereye ve neden ulaşmak istediğimizi netleştirmek motivasyonumuzu ve inancımızı  artıracaktır. Kaynaklarımızın farkında olmak, karşımıza çıkan engellerle mücadele etmek ve bir B planımızın da olması başarıya ulaşma konusunda bizi destekler.

 

Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Kadınlar olarak, maalesef toplum içinde hala hak ettiğimiz yerde değiliz. Din, dil, ırk fark etmeksizin, en yalın haliyle insan olmanın bile zor olduğu bir dünyada, kadın olarak var olabilmek daha da zor. Bu nedenle sorunu iyi irdeleyebilmek için toplumların öncelikle insan haklarını yorumlama ve uygulama biçimine, kadın istihdamının oranına, özellikle ülke yönetimi içindeki kadın temsil oranına, kurumlarda yetkili ve önemli noktalarda kadının konumlandığı alanlara, toplumda ve evde ne kadar saygın bir kimliği olduğuna  bakmak iyi olur. Demokratik anlayışın yerleşmediği toplumlarda acıyı ne yazık ki her zaman önce kadınlar ve çocuklar çekiyor. Dünyanın her yerinde kadının değersizleştirildiği, hor görüldüğü hatta yaşama hakkının elinden alındığı bu dönemde, eğitimin ne kadar önemli olduğu daha net bir gerçek olarak çıkıyor karşımıza.  Bu noktada cumhuriyetin, kadınların kimlik kazanmasında ne kadar önemli bir devrim olduğunu bir kez daha görüyoruz. Kadın kimliğimle değil, insan kimliğimle var olmayı sürdüren ve engellere fırsat vermeyen birisi olarak, ben bu anlamda her zaman güçlü olmaktan, karşıma çıkan her engelle mücadele etmekten yana oldum. İnancım odur ki; güçlü toplumları, güçlü aileyi, güçlü geleceği  güçlü kadınlar yaratır.

 

İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Cumhuriyet benim var olma sebebimdir. Bugün sahip olduğum her şeyi, bir kadın olarak haklarımı, kimliğimi ve onurumu cumhuriyete borçluyum. Bugün iş hayatında Suzan Kayganacı olarak varsam, söz sahibiysem, kendi ayaklarım üzerinde durabiliyorsam, kendi kararlarımı özgürce alıp uygulayabiliyorsam, yurttaşlık bilinci ve demokratik haklarımla seçebiliyor, seçilebiliyorsam bunu cumhuriyete borçluyum. Atatürk adının cumhuriyet bilinciyle kafama yerleştiği ve cumhuriyetin aklımda, ruhumda ve gönlümde anlam bulduğu çocukluk yıllarımdan bugüne; ilkelerine sımsıkı sarıldığım kutsal bir yol benim için cumhuriyet. O nedenle özgürce ve gururla “Ben  çağdaş bir cumhuriyet kadını ve yüzünü aydınlık yarınlara dönmüş, gelecek çağdaş nesilleri yetiştirme yolunda durmadan, dinlenmeden emek vermiş çağdaş bir cumhuriyet öğretmeniyim” diyebiliyorum. Dün olduğu gibi yarınlar da cumhuriyetin sağladığı aydınlık, çağdaş ilkeler ışığında şekillenecektir.

 

Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?

Cumhuriyet, ilkeleri bakımından kadınlara birçok noktada yadsınamaz özgürlük alanları tanıyor. Cumhuriyetin kazandırdığı özgürlükleri derecelendirmek zor olmakla birlikte, özgürce ve insana yaraşır bir yaşam hakkı, ifade özgürlüğü, eğitimde fırsat eşitliği, seçme ve seçilme hakları benim için öncelikli sırada diyebilirim.

 

’Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?

Eğitimli, donanımlı, aydın, çağının gerektirdiği gibi yaşayan ve yaşatan; çalışan, üreten, paylaşan, adil, araştıran ve yenilikçi bir kadından söz edebiliriz. Haklarını bilen ve koruyan, aynı zamanda başkalarının hakkını da her koşulda gözeten; evinde, işinde, ülkesinin geleceğinde söz sahibi; kendi istek ve rızasıyla seçen, seçilen; ayakları üzerinde duran, çocuklarını da güçlü yetiştiren bir kadın.

 

Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?

“Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.”

NASIL ARANDI: #suzan kayganacı # kocaeli # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.