27-04-2024 10:26

Şükran Yusufeli

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 07/03/2024
Özel Evrensel Matematik Köyü Kurumlarının kurucularından olan Şükran Yusufeli, başarıya giden yolda emek ve nitelikli çabanın önemli olduğunu söylüyor. Cumhuriyetin kadınlara tanıdığı en büyük özgürlüğü ‘herkes gibi, herkes kadar insan olma hakkı’ olarak tanımlayan Yusufeli, cumhuriyetin sadece iş hayatında değil hayatın tüm alanlarında kadınların kimliklerini güçlendirmelerini sağladığını belirtiyor.
.stripslashes($urun->baslik).

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1980, Cumhuriyet Bayramı, İzmit doğumluyum. Doğma büyüme İzmitli olmama rağmen köklerim Artvin’e dayanıyor. 2003 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldum. 2009’da, 29 yaşındayken, aileden gelen kendi işine sahip olma geleneğine uyarak sıfırdan iş hayatına atıldım. Şehrimizde 15 yıldır faaliyette bulunan Özel Evrensel Matematik Köyü Kurumlarının kurucularındanım. İki çocuk annesiyim.

 

İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?

Üniversiteden mezun olduktan sonra çeşitli iş tecrübelerim oldu ancak duygusal bağları kaybetmeyeceğim, sadece kendim için değil birçok kişiye fayda sağlayabileceğim bir iş hayali hep vardı. Bu düşünceyle 2009 yılında, sadece 3 dersliği olan bir etüt merkezi açarak iş hayatına girdim. Şu an kurucularından olduğum eğitim kurumlarında, bu bakış açısını koruyarak emekçi olarak çalışıyorum.

 

Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?

Kariyer, kariyer basamakları, zirve… İş dünyasına ait başarı ölçekleri sanırım pek bana göre değil. Ben, yatay, paylaşımcı ve kolektif başarı hikâyelerine inanıyorum. İtici gücüm de bu. Herkes için başarmak. Benim için başarı, herkese fayda sağlayan, çoğalan ve yayılan bir olgu. Kariyer basamakları, sadece bireyin değil, bir ekip olarak elde edilen başarıların bir yansımasıdır. Bu anlayışım, beni sadece kişisel başarıya değil, aynı zamanda çevremdekilere de katkı sağlamaya odaklanmaya itiyor.

Ve elbette çocuklarım. Onların bakışlarında hissettiğim saygı.   

                     

Sizce başarının altın anahtarı nedir?

Herkes için uygun, her kapıyı açan bir ‘altın anahtar’ var mı bilmiyorum. Her bireyin tanımladığı başarı kendi değerleri ve hedefleri doğrultusunda şekilleniyor, değer kazanıyor hatta bazen paha biçilemez oluyor. Altın anahtar herkes için geçerli olmasa da emek ve nitelikli çaba, başarıya ulaşmak için önemli. Yani başarı da el emeği, göz nuru.

 

Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Kadınların sosyal rollerinin, sorumluluklarının çokluğu ve duygusal deneyimleri, bazı zorlukları beraberinde getiriyor. İş dışındaki sorumluluklar ve toplumsal beklentiler, kadınların iş hayallerine yatırım yapmasının önüne geçiyor. Toplumsal etiketler ve cinsiyet normları, kadınların kendi kimliklerini ifade etmelerini fırsat vermiyor. Sanırım en temel sorunumuz bu.  Eril normlara uyum sağlamak, kabul görme endişesi, roller arasında sıkışma, yorgunluklar… Kadın olarak var olabilmek, gerçek anlamda bir direniş gerektiriyor.

Ben ne yapıyorum? Direniyorum. Merkeze cinsiyetimi alıyorum. Ve her şeyi yaradılışıma göre ve özüme uygun yapmaya çalışıyorum.    

 

İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Cumhuriyet, sadece iş hayatında değil, aynı zamanda hayatın tüm alanlarında kadınların kimliklerini güçlendirmelerini sağladı. Ama en büyüğü eşitlik ve özellikle de eğitimde eşitlik.

 

Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?

Cumhuriyetin kadınlara tanıdığı en büyük özgürlük, herkes gibi, herkes kadar insan olma hakkıdır. Bu özgürlük, kadınlara kimliklerini özgürce seçme ve sosyal rollerini istedikleri gibi şekillendirme gücü veriyor. Daha da önemlisi, reddetme özgürlüğü. Yani seçmek kadar seçmeyeceklerinizi de bizim belirliyor olmamız. Bu, kadınların kendi benliklerini koruma özgürlüğü demek.

 

‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?

Cumhuriyet kadını benim için sadece şehir hayatında eğitimli ve modern olmanın ötesinde bir kavram. O, kendini her yerde özgürce ifade edebilen, yaşamını kendi özüyle uyumlu bir şekilde yönlendirebilen güçlü bir varlık. Şehirde ya da kırsalda, geleneksel ya da modern ortamlarda, kendi değerlerini yaşama hakkına sahip bir kadın. Onun gücü, kendi kimliğiyle barış içinde olması ve her anını özgürce yaşayabilmesinde.

 

Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?

Atatürk’ün “Tek bir şeye ihtiyacımız var. Çalışkan olmak” sözü. Herkes için söylediği muhakkak. Ama bir kadın olarak beni çok etkiler.

NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli # özel evrensel matematik köyü # şükran yusufeli # cumhuriyet

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.