Merhaba sevgili Kocaeli Life okuyucuları.
Çağımızın en yaygın sıkıntılarından birinin duruş bozukluğu olduğunu söyleyebiliriz. Postürümüzdeki sorunları giderebilmemiz için bir spor merkezine gitme gerekliliği kaçınılmaz. Oysa pek çok kişi, özellikle de kadınlarımız birçok farklı sebepten dolayı spora vakit ayırmıyor yahut ayırmak istemiyor veya sporu çekici bulmuyor.
SPORU NASIL SEVDİREBİLİRİZ?
Spor salonu, pilates stüdyosu, home stüdyolar… Spor eğitimi içeren her yerde aranması gereken belli kriterler var. Ancak bunların başında kesinlikle eğitmen, eğitmenin aldığı eğitimin kalitesi ve donanımı büyük önem taşıyor. İyi bir eğitmen, gözlerinden yaydığı ışık ve enerjiyle bile anlaşılabilir, inanın. Bana kalırsa her meslek için benzerdir bu durum. Bunun yanı sıra kadınlarımıza dekorasyon, konfor, hijyen gibi konularda da kesinlikle en iyi şekilde hizmet verebilmeliyiz. Benim için kadınlar çiçek gibidir. Bunu, meslektaşlarımla birlikte, spor salonlarına giren herkese hissettirebilmeliyiz. Kadınlar için ‘yaşam merkezi’ olarak da tanımladığımız spor salonları her birine özel hissettirmeli.
MÜZİĞİN GÜCÜ
Kadınlar, spor salonlarında kitap okuyabilmeli, istediği sağlıklı içeceği içerek gireceği seansı keyifle bekleyebilmeli, dersine girdiğinde kendisini pozitif yönde etkileyebilecek bir eğitmenle çalışabilmeli mutlaka. Tabii ki salondaki ders kalitesi ön planda olmalı. Kendi salonumda öğrencilerimi, ruh hallerine göre ortak bir kararla istedikleri müzik ile çalıştırıyorum. Eğitmenliğe henüz başlamadığım zamanlarda, 8 ay boyunca, haftada iki gün aynı dingin müzikle egzersiz yaptım ve etkilerini bizzat kendimde gördüm. Sonrasında çalan müziğin egzersizde ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Buna istinaden her üye için yer yer farklı türde müzikler kullandım. Yeri geliyor Türk sanat müziği ile ders yapıyoruz, yeri geliyor uzun hava, horon, pop ile. Operayla ders yaptığımız bile oldu. Bu anlamda her yöreden, her kültürden, her yaşa, her ruha hitap edebiliyorum. Bununla gurur duyuyorum ve her salonun kendine has, kadınların ilgisini çekebilecek bir konsepte sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde olduğunda ihtimal vermiyorum ki insanlar spor ve egzersizi arka planda tutsunlar...
BAŞKA NELER YAPILABİLİR?
Çok değerli bir hocam, aldığım bir eğitimde şöyle söylemişti: “Herkes eğitmen olamaz, eğitmenlik ilk önce insan olmayı gerektirir. İkinci olaraksa eğitmenin alt yapısı kaliteli, anatomi bilgisi güçlü ve hayal gücü de kuvvetli olmalı. Devamlı üretmeli, yenilikçi olmalı.” Klasik hareketleri, aynı düzende tekrar tekrar yaptırmak dersleri monotonluğa iter ve bir süre sonra üye bundan rahatsızlık duyar, ilgisini kaybeder. Lakin eğitmen yeni hareketler, yeni setler oluşturdukça üye sıkılmaz, ilgisi azalmadan devam eder hem de çeşitlilik olduğundan zengin bir ders işlersiniz. İnanın sevgili okuyucularım, anlatmam gereken çok fazla nokta var bu anlamda. Elimden geldiği kadar buradan paylaşmaya çalışacağım sizlerle. Naçizane sizlere tavsiyem, yaşamınızı gerçekten kaliteli bir hale getirmeniz. Bunun için ufak bir adım atmanız yeterli. Siz o adımı attığınızda bedeninizdeki ve ruh halinizdeki değişimi göreceksiniz.
FARKLI PARLAYACAKSINIZ
Kendimden daha önce bahsetmiştim. Spor salonu işletiyorum ve önceliğim öğrencilerimin salondan antrenman yaptıkları halde dinlenerek, bedenen enerjik, ruhen tamamen rahatlamış bir şekilde çıkmaları. Salona girdikleri ilk halle çıkarkenki hallerini görünce inanın “İyi ki bu işi yapıyorum, iyi ki bu kadar hassasiyet gösteriyorum” diyorum. Sizler bir de kendi üzerinizdeki etkiyi düşünün..
Başarabilirsiniz! Unutmayın, doğru spor yaptığınızda farklı parlayacaksınız.
CK PİLATES
Adres: Kavaklı Mah. Yavuz Cad. 136 Sok. Gölcük/Kocaeli
Telefon: (0262) 435 88 07
i @ck_pilates
NASIL ARANDI: #cemile kalyoncu # ck pilates # gölcük # kocaeli # sağlık # spor
