Şehir merkezinden hayli uzakta, Akmeşe yolu üzerinde, Deniz Kabuğu sitesindeki bir villadayız bu ay... İlimizin tanınmış mali müşavirlerinden Sinan Güneri ve eşi Filiz Hanım’ın sımsıcak evinde
Güneri çifti, doğanın tam kalbinde, muhteşem bir dağ manzarasına hakimi bu dubleks villada oldukça sakin ve huzurlu bir yaşam alanı yaratmış... 10 yıl önce oldukça radikal bir kararla Deniz Kabuğu sitesine yerleşmiş ve bu karardan asla pişman olmamışlar.
Aslında, Güneri ailesinin bu eve taşınmasının en büyük nedenlerinden biri, tam 17 yıl birlikte yaşadıktan sonra kısa bir süre önce kaybettikleri can dostları, Lazy...
Lazy’e apartman dairesinde bakmak zor olunca, Akmeşe yolu üzerindeki, kaba inşaatı bitmiş halde bulunan evlerini tamamlamış ve kısa sürede de taşınmışlar.
Filiz Hanım, o dönemi şöyle anlatıyor:
“Tam 30 yıl şehir merkezinde oturduk ve her yere yakın olmanın rahatlığını yaşadık.
Ancak çocuklar büyüyüp okul hayatları bitince, şehrin içinde olmamıza gerek kalmadı. Hareketli bir sosyal yaşantımız olmasına rağmen, artık daha sakin bir hayatı özlüyorduk.
Ayrıca, çok sevdiğimiz köpeğimiz Lazy’e apartmanda bakmak da zordu.
Deniz Kabuğu sitesinde daha önceden satın aldığımız bu villa, o zamanlar kaba inşaatı bitmiş halde öylece duruyordu. Ailece sadece hafta sonları buraya geliyor, mangal yapmak için bahçesini kullanıyorduk.
Aynı dönemde kızım Bahar’ın evliliği de gündeme gelince taşınma işini hızlandırdık ve hemen tadilata başladık.
İlk taşındığımızda sitede bizden başka kimse yoktu.”
DAĞ EVİNDE DENİZ AŞKI
Güneri çifti, 230 metrekarelik, 4 oda ve 1 salondan oluşan evlerinin tadilatını 4 ay gibi kısa bir sürede tamamlamış.
Evin planında ufak tefek değişiklikler yapılıp tesisat elden geçirildikten sonra sıra dekorasyona gelmiş.
Evin dekorasyonuna ise Sinan Bey ve Filiz Hanım’ın denize olan tutkusu damga vurmuş.
Denizi çok seven ve yılın belli bir bölümünü kendilerine ait teknede geçiren çift, bu aşkı yeni evlerine de yansıtmış.
Evin her köşesinde teknelerde kullanılan materyallere ve denizi çağrıştıran detaylara rastlamak mümkün.
Güneri ailesinin evde en çok vakit geçirdiği bölüm, mutfak.
Filiz Hanım, misafirlerini bile burada ağırladığını söylüyor:
“Aslına bakarsanız, eve alınan ilk eşya ankastre ocak oldu. Yeme-içmeye meraklı bir aile olarak önce Franke markalı bu ocağı beğendik, sonra mutfağı ocağın üzerine kurduk.
Açıldığında 12 kişilik olan yemek masamızı da salon yerine mutfağa koymayı tercih ettik. Şimdi hem biz hem de misafirlerimiz burada keyifle vakit geçiriyoruz.”
Güneri çifti, yeni evlerine geçerken mobilyalarını da yenilemiş, mobilyalar genel olarak Tepe Home’dan seçilmiş.
Salonda kullanılan kahverengi ve yeşil tonlarındaki deri koltuklar, hem villanın ‘dağ evi’ konseptiyle uyum sağladığı hem de şömineyle bütünleştiği için tercih edilmiş.
Bir duvarda ve şöminenin üzerinde kullanılan doğal taş efektli duvar kağıtları da bu etkiyi kuvvetlendirmiş. Aile, evdeki tüm duvar kağıdı işlerinde Parlakay markasıyla çalışmış.
GÜNERİ’NİN ‘G’Sİ...
Villanın bulunduğu lokasyonda doğalgaz hattı olmadığı için evin en önemli ısınma amacı, şömine.
Kalorifer tesisatı da bulunmasına rağmen Sinan Bey’in özellikle önem verdiği İtalyan tasarımı şömine, İstanbul’da şömineci Selim’e yaptırılmış.
Salonda, deri koltuklara uyumlu olarak kahverengi ve beyaz mobilyalar kullanılmış.
İstanbul Modoko’daki Leonart Mobilya tarafından özel olarak tasarlanan TV ünitesi, dikkat çeken bir diğer parça.
Ailenin soyadının baş harfi olan ‘G’den ilham alınarak tasarlanan ünite, dekoratif aksesuarlar ve mutlu anıların ölümsüzleştiği aile fotoğraflarıyla süslenmiş.
Güneri çiftinin salonda kullandığı aksesuarların çoğunluğu yurtdışı seyahatlerinden toplanmış; bir kısmı ise Tepe Home, Paşabahçe ve Şuev’den seçilmiş.
Aksesuar seçiminde, ev sahibesinin kuşlara olan ilgisi belirleyici olmuş.
Salonun her köşesinde farklı form ve materyallerle yapılmış kuş figürlerine rastlamak mümkün.
Bir Rodos seyahati sırasında alınan ve şimdi şöminenin üzerini süsleyen dekoratif kuğular ise Filiz Hanım’ın en sevdiği aksesuar.
Salondaki aydınlatma elemanları da evin genel havasıyla uyum içinde.
Üzerinde yaprak şeklinde metal detayları bulanan avizeler, el işçiliği ve dekorasyon sürecinde Şişhane’de özel olarak yaptırılmış.
MUTFAK VE TEKNE AYNI RENK
Güneri ailesinin en çok vakit geçirdiği bölümlerin başında mutfak geliyor.
Yemyeşil bahçeyi gören pencerenin önüne yerleştirilmiş olan büyük yemek masası, kalabalık aile yemeklerinin ve dost sohbetlerinin de odak noktası.
Güneri çiftinin tekne hayatına olan ilgisi mutfakta da kendini göstermiş.
Rumaç Yapı Malzemeleri tarafından uygulanan mutfakta, Beneteau rengi mutfak dolapları kullanılmış.
Rumaç yetkilisini bir yat fuarına götüren Sinan Güneri, dünyaca ünlü Fransız yat ve yelkenli üreticisi Beneteau’nun teknelerinde kullandığı ahşap rengini mutfağa uygulatmış.
Güneri çifti, mutfak dolapları için Beneteau teknelerinin rengini tercih etmiş.
Böylece Güneri çiftinin mutfağı da tekneleriyle aynı renk olmuş.
Sade ve düz hatlı dolap kapaklarının kullanıldığı mutfakta göze çarpan bir diğer detay ise davlumbaz ve buzdolabının üzerinde sergilenen onlarca magnet.
Ev sahibesinin özel merakı olan rengarenk magnetlerin büyük çoğunluğu yurt dışı seyahatlerinden toplanmış.
Filiz Hanım, “En sevdiğim aksesuarlar magnetler ve torunlarımın fotoğrafları. Her gittiğim yerden magnet topluyorum, yurt dışına çıkan dostlarımdan da bana magnet getirmesini rica ediyorum” diyor.
KIŞ AKŞAMLARI TV ODASINDA
Evin alt katında bulunan küçük oda, Güneri çifti tarafından televizyon odası olarak değerlendirilmiş.
Yaz aylarında bütün vakitlerini evin verandasında geçiren çift, kış akşamlarında genellikle bu odayı tercih ediyor.
Kahverengi ve gri tonlarında dekore edilen odada Tepe Home imzalı ‘L’ koltuk ve sehpa olarak değerlendirilen bir puf ile TV ünitesi bulunuyor.
Sempatik aksesuarlarla daha da sıcak bir görünüme kavuşan odada, konforlu ve rahat bir ortam yaratılmış.
Pufun üzerindeki dekoratif servis tepsisinin içindeki mumlar ise odada romantik bir etki yaratmış.
Güneri çiftinin denize olan aşkı, oturma odasında da hissediliyor... Camın önüne yerleştirilen ‘denizci’ bibloları ise bir Midilli seyahati sırasında satın alınmış.
Evin üst katına çıkan merdivenlerde mutfakta olduğu gibi Beneteau rengi ahşap tercih edilmiş. Tırabzanlar ise yine paslanmaz ve çizilmez tekne kromundan üretilmiş.
Evin üst katında 3 oda bulunuyor.
Güneri çifti, yatak odası haricindeki diğer iki odayı misafir odası olarak düzenlemiş.
Çocukları ve torunları geldiğinde onlara rahat edebilecekleri bir ortam sağlamak isteyen Filiz Hanım, misafir odalarından birini bebek karyolasıyla tamamlamış.
Evdeki diğer mobilyalar gibi Tepe Home’dan seçilen yatak odası takımında koyu kahve, düz hatlı tasarımlar kullanılmış.
Filiz Hanım’ın beyaz dantel perdeler ve aynı renk yatak örtüsüyle sade bir şıklık yakaladığı odada, şifonyerin üzerinde değerlendirilen üfleme cam şişeler, Gift Homes’dan.
Verandada mangal keyfi
Ailenin kış aylarında bile vazgeçemediği veranda, yazın evin en fazla kullanılan bölümü.
Muhteşem bir doğa manzarasına sahip olan bu bölüm, dayanıklı olması açısından teak ağacından üretilen bahçe mobilyalarıyla döşenmiş.
Rengarenk minderlerle canlandırılan ve çeşitli aksesuarlarla daha da neşeli bir görüntüye kavuşan veranda, ailenin sıkça düzenlediği mangal partilerine de ev sahipliği yapıyor.
Yatak odasında, muhteşem manzarayı engellemeyecek şekilde tasarlanmış Persan marka perdeler kullanılmış.
Yatak odasında değerlendirilen üfleme cam şişeler, Gift Homes’dan
NASIL ARANDI: # dekorasyon # ev # Filiz Güneri # İsviçre Alpleri # Sinan Güneri
